Makaleler

Daha fazla bilgi için,
lütfen bizimle iletişime geçin


Kurucu Ortak Avukat

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolu Olarak: TAHKİM

Av. Yakup ERİKEL, Öğr. Stj. Av. Sena DEMİR

GİRİŞ

Yargılama faaliyetinin esas olarak devlet tarafından kurulan bağımsız mahkemelerce yerine getirileceği Anayasa’nın 9. Maddesinde düzenlenmektedir. Ancak HMK’nın çizdiği sınırlar içerisinde özel hukuk alanındaki tahkime elverişli uyuşmazlıkların bağımsız ve tarafsız hakem/hakemler vasıtasıyla tahkim yoluyla çözüme kavuşturulması da mümkündür.

Tahkim, hem ulusal hem de uluslararası hukuki uyuşmazlıklarda başvurulabilecek bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Hukukumuzda ulusal tahkim (iç tahkim), Hukuk Muhakemeleri Kanununda münhasıran düzenlenmiştir. Ulusal tahkim yargılaması hızlı, basit ve güvenilir bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu nedenle son yıllarda özellikle gizliliğin ön planda olduğu uyuşmazlıklarda tahkim yoluna sık sık başvurulduğu görülmektedir. Zira kanunda belirli sınırlamalar bulunmakla birlikte, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildiği ve taşınmazın aynına ilişkin olmayan konulara ilişkin uyuşmazlıklarda tahkim yoluna başvurulabilmesi mümkündür. Nitekim tahkim yargılamasının, taraflara kanunun sınırları içerisinde kalmak suretiyle çizdiği bu serbestlik tahkim yargılamasının uygulama alanını günden güne yaygınlaştırmaktadır. 

Tahkim yargılaması sonucunda verilen kararların en önemli sonucu, hakemler tarafından verilen kararların hem mahkemeler hem de taraflar açısından bağlayıcı olmasıdır. Bu kararlar ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu ‘nda sınırlı olarak sayılan sebeplerle iptal edilebilmektedir. Nitekim iptal sebepleri incelendiğinde de bu sebeplerin usule ilişkin sebepler olduğu görülecektir.

Bu makalede, tahkimin genel çerçevesi, avantajları, uygulama alanı, tahkim türleri, tahkim sözleşmesi üzerinde HMK hükümleri çerçevesinde durulacaktır.

TAHKİM NEDİR?

Tahkim öncelikle, uyuşmazlığın taraflarının uyuşmazlığı çözme yetkisini mahkemeler yerine kendilerinin seçtikleri veya mahkemece belirlenen hakem veya hakem kuruluna bıraktıkları bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Bu sayede devlet mahkemelerine kıyasla daha hızlı bir şekilde sonuç alınabilmesi mümkündür.Ayrıca, hakem kararı devlet mahkemeleri tarafından verilen karar gibi hem mahkemeleri hem de tarafları bağlamaktadır. Bu durumda, tahkim yargılaması sonucu, aleyhine karar verilen taraf, bu karara kendiliğinden uymazsa, diğer taraf icra yoluyla bu kararı uygulatabilecektir. O halde hakem veya hakem kurulu, devlet mahkemelerine göre daha basit ve özel bir usul uygulamak suretiyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın esası hakkında karar verebilir; bunun yanında verilen hakem kararı devlet mahkemelerinin kararıyla aynı etkiye sahip olacaktır1. 

Dolayısıyla tahkim temel olarak, Devlet tarafından denetlenen, kararları kesin hüküm teşkil eden ve mahkeme kararları gibi icra edilebilen özel bir yargılama faaliyeti olarak tanımlamak mümkündür.2

Hukukumuzda ulusal tahkim, Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği konularla ilgili uyuşmazlıklar tahkime elverişli olarak kabul edilmektedir. Kanunkoyucu taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan kaynaklanan uyuşmazlıkları ve iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıkları tahkime elverişlilik bakımından kapsam dışında tutmuştur. 

Dolayısıyla, tarafların tahkime gidebilmesi için öncelikle uyuşmazlığın tahkime elverişli olması ve taraflar arasında tahkim anlaşması yapılması gereklidir. Tahkim anlaşması vasıtasıyla taraflar kendi iradeleriyle aralarında çıkacak uyuşmazlıklara ilişkin yargılama yetkisini Devlet mahkemelerinden alarak hakem heyetine vermektedirler. Dolayısıyla tarafların tahkim iradesini ortaya koyan geçerli bir tahkim anlaşmasının varlığı tahkim yargılaması açısından çok önemlidir. Tahkim anlaşmasının konusunu oluşturan bir uyuşmazlık hakkında taraflardan biri mahkemede dava açarsa karşı taraf, tahkim ilk itirazında bulunabilir. Yapılan tahkim ilk itirazı üzerine mahkeme yaptığı inceleme neticesinde tahkim sözleşmesini hükümsüz, veya uygulanmasını imkânsız bulursa; tahkim ilk itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. Kanunun emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, taraflar tahkimde uygulanacak yargılama kurallarını serbestçe belirleyebilirler. Sayılan nedenlerle tahkim yargılaması, devlet yargısına kıyasla daha hızlı, basit ve esnek bir yargılamadır. 

TAHKİMİN UYGULAMA ALANI

İç tahkimin uygulama alanına ilişkin HMK m. 407’de düzenleme bulunmaktadır., Milletlerarası Ticaret Kanunu’na atıfla yabancılık unsuru içermeyen   uyuşmazlıklar ile taraflarca tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar HMK tahkiminin kapsamındadır. 

TAHKİM SÖZLEŞMESİ 

Tahkim sözleşmesi, tarafların arasındaki mevcut ya da muhtemel bir uyuşmazlığın mahkemeler vasıtasıyla değil de kendilerinin kararlaştırdıkları hakemlerce çözümlenmesi için yaptıkları sözleşmedir..3 Eş deyişle mahkemelerdeki yargılamaya alternatif bir yol olan tahkime başvurulması için uyuşmazlığın tarafları tarafından yapılan sözleşme tahkim sözleşmesidir.

Tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı olarak yapılabileceği gibi, ayrı bir sözleşme şeklinde de yapılabilir (HMK m. 412/2). Tahkim sözleşmesi, yazılı şekilde yapılır.

“... Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim sözleşmesinin taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde yazılı bir tahkim sözleşmesinin varlığının iddia edilmesine davalının verdiği cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş olması yeterlidir. Asıl sözleşmenin bir parçası hâline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması hâlinde de tahkim sözleşmesi yapılmış sayılır.” (HMK m. 412/3). 

Tarafların tahkim sözleşmesini yaparken tahkim yargılamasına konu yapılacak hukuki uyuşmazlığın belirli olması gerekir. Fakat uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra da taraf iradelerinin uyuşması suretiyle uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülebilmesi de mümkündür.

Tahkim sözleşmesi, taraflar açısından bağlayıcıdır.4 Kural olarak, üçüncü şahıslar tahkim yargılamasına katılmakla yükümlü tutulamazlar. 5  Taraflar arasında tahkim sözleşmesi var olmasına rağmen, sözleşme konusu bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Ayrıca taraflar arasında mahkeme önünde yargılama devam ederken, önceden yapılmış tahkim sözleşmesi olmasa bile taraflar, tahkime gitme konusunda anlaşabilirler.

TAHKİM TÜRLERİ

  1. ZORUNLU(MECBURİ) TAHKİM

Bazı uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulabilmesi için tahkim yoluna başvurulması kanunen bir zorunluluk olarak öngörülmüştür. Bahsi geçen zorunluluk bizzat kanun koyucunun iradesinden doğduğu için burada tahkime gidilmesi veya gidilmemesi hususunda uyuşmazlığın taraflarının herhangi bir etkisi yoktur. Mecburi tahkimi öngören kanun, konusuna giren uyuşmazlıklar açısından bir görev hükmü düzenlediğinden, bu hüküm hem tarafları hem de mahkemeleri bağlar.6 Bu durumda taraflar mecburi tahkime tâbi olan iş ve davalarda devlet mahkemelerine başvuramazlar.7

Türk Hukuku’nda yer alan mecburi tahkime ilişkin örneklerden bir diğeri Türkiye Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Tahkim Kurulu’dur. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ve Tahkim Kurulu, Türkiye Futbol Federasyonu Statüsü’nün kendilerini görevli kıldıkları uyuşmazlıklarda münhasıran yetkilidirler. Uyuşmazlığın tarafları çözüm için bu kurullara başvurmak durumundadırlar.

Yine tüketicilerin belli bir miktarın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvurması zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda hakem heyetinin vereceği kararlar tarafları bağlar. Burada tüketici sorunları hakem heyetlerinin görevi mecburi tahkim niteliğindedir. Tüketiciler bu uyuşmazlık için tüketici mahkemelerine başvuramazlar.

2. İHTİYARİ TAHKİM 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 407-444. maddeleri arasında düzenlenen hükümler, ihtiyari tahkime ilişkin hükümlerdir. Taraflar arasında tahkime gidip gitmeme meselesinin serbestçe kararlaştırıldığı uyuşmazlıklarda ihtiyari tahkim söz konusudur. Buna göre kural olarak, özel kanunlarda yer verilen mecburi tahkim halleri dışında uygulanacak olan hükümler, ihtiyari tahkim hükümleridir. 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu dışında özel bir kanunda tahkime gidileceğine dair bir belirleme yapılmış olması, bahsi geçen tahkimin mecburi tahkim olduğu anlamına gelmez. 

Toplu iş uyuşmazlıklarında söz konusu uyuşmazlık için ihtiyari tahkime gidilecektir. 

2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu m. 58/4’te tarafların uyuşmazlığın her safhasında özel hakem olarak özel kişileri seçebilecekleri hükme bağlanmıştır.8

TAHKİMİN AVANTAJLARI 

Mahkemelerin iş yükünün fazla oluşu ve yargılamalarda uygulanan sıkı şekil kuralları uyuşmazlıkların kısa bir zamanda çözümlenmesine engel olmaktadır. Davaların bilirkişilere başvurulması gibi bir takım nedenlerle uzun sürmesi çoğu zaman tarafların uyuşmazlığın çözülmesiyle elde edecekleri faydayı azaltmaktadır. Tahkim yargılamasında, uyuşmazlıklar daha kısa sürede çözülmektedir. Dolayısıyla, tahkim devlet yargısına göre daha hızlı bir yöntem olarak değerlendirilmektedir.

Tahkim, tarafların uyuşmazlık konusunda uzman olan kişileri hakem olarak seçebilmelerine imkan tanıması nedeniyle adil bir karara ulaşılabilmesi için en ideal olan uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir.9 Bu sayede uyuşmazlık, mahkemelerde ilgili uyuşmazlık konusunda çoğu zaman derin bir bilgisi olmayan hâkim yerine uzman kişilerce çözümlenecektir.10 

Ayrıca tahkim yolunda taraflar uyuşmazlıkların hangi kurallara göre çözümlenebileceğini kanunun çizdiği sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla serbestçe belirleyebileceğinden, ayrıntılı usul kuralları yerine tahkim usulünü basitleştirip yapılacak yargılamaya hız kazandırabilirler. Bahsi geçen bu özellikler hakemlere daha çabuk karar verme imkânı sağlamakta ve tahkimi daha cazip hale getirmektedir.

Tahkim, uyuşmazlığın taraflarına devlet mahkemelerindeki yargılamaya göre daha esnek usul kuralları uygulama imkânı vermektedir. 

Tahkimin uyuşmazlığın taraflarına sağladığı en önemli fayda tahkim sürecinin başlangıcından sonuna kadar geçen evrede ve hakemlerin kararlarından sonraki evrede gizliliğin esas olmasıdır.11

SONUÇ

Tahkim yargılaması devlet yargılamasına alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olarak karşımıza çıkmaktadır. Gizliliğin ön planda olması, uyuşmazlığın alanında uzman hakemlerce daha kısa sürede çözüme kavuşturulacak olması, tarafların daha esnek usul kurallarını uygulayabilmesi tahkim yargılamasının günden güne yaygınlaşmasının başlıca nedenleridir. Tarafların, aralarında çıkabilecek uyuşmazlıklara ilişkin tahkim iradelerinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması çok önemlidir. Bunun için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 412. Maddesinde tahkim anlaşmasının geçerlilik şekli münhasıran düzenlenmiştir. Ayrıca hukukumuzda kural olarak “iki tarafın iradelerine tabi olmayan” ve “taşınmazın aynına ilişkin olmayan” uyuşmazlıklar tahkime elverişli olarak kabul edilmiştir. Tahkime elverişli uyuşmazlıkların belirlenmesinde yargı uygulaması da önemli bir role sahiptir. Hangi uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğu yargı kararlarıyla şekillenmektedir.

 --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

KAYNAKLAR

1 Konuralp, s. 125. 

2Pekcanıtez/ Atalay/ Özekes, s. 1064; Ayrıca diğer tanımlar için bkz. Konuralp, s. 126; İzzet Karadaş, Ulusal (İç) Tahkim, Ankara 2013, s. 21; Rasih Yeğengil, Tahkim (L’abritrage), İstanbul 1974, s. 95; Baki Kuru/ Ramazan Arslan / Ejder Yılmaz, Medenî Usul Hukuku Ders Kitabı, 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış 24.bs., Ankara 2013, s. 

3 Bkz. Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 609; Kuru/Aydın, s. 697; Budak/Karaaslan, s. 477; Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 734; Görgün/Börü/Kodakoğlu, s. 760; Müller-Chen/Egger, in: Sutter- Somm/Hasenböhler/Leueoberger, ZPO Komm., Art. 357, N. 1, s. 2285. 

4Tahkim sözleşmesi (kural olarak) yalnızca tahkim sözleşmesinin tarafları açısından bağlayıcıdır. Tahkim sözleşmesinin yalnızca tarafları (nisbilik ilkesi) açısından hüküm doğurmakla birlikte bazı durumlarda tahkim sözleşmesinin üçüncü kişiler için de geçerli (bağlayıcı) olduğu doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir (Pekcanıtez Usul, s. 2628-2629). 

5Müller-Chen/Egger, in: Sutter-Somm/Hasenböhler/Leueoberger, ZPO Komm., Art. 357, N. 1, s. 2285. 

6Yeğengil, a.g.e., s.102

7Erol Türel, ‘Tahkim Yargılaması’, İstanbul Barosu Dergisi, Cilt:78, Sayı:2004/2, İstanbul, 2004, s.561; Kuru, a.g.e., s.5876

8 Akyı̇ğı̇t, S. 610; Bı̇lge/ Önen, S. 743; Demı̇rcı̇oğlu/ Centel, S. 308; Ildır, S. 12; 

Konuralp, S. 139; Narmanlıoğlu, S. 520.

9 Guyon, a.g.e., s.9

10 Sarısözen, Tahkim, s.13 

11 Sarısözen, Tahkim, s.16